5 Aralık 2010 Pazar

"huzura varmak"



sabah vakti "huzura varmanın" güzelliği öyle kolay tarif edilecek şey değil...

hele ki uyanma vesilesi modern zamanın gürültücü saat/telefonlarından biri değilse...

O'nun yardımıyla kalktığını hissetmekten bahsediyorum mesela... uyandıktan beş dakika sonra sabâ makamında gelirse müezzinin sesi, tekrar uyuyası gelmez insanın...

sıcak yataktan soğuk odaya kalkıp niyeyse bir türlü sıcak akmayan suyla titreyerek temizlenmek, yönünü mutlak yöne dönüp ellerini teslimiyete örnek şekilde bağlamak, af dilemek...

kaç sabah olur ömürde böyle güzel? çok olsa keşke...

Hiç yorum yok: