22 Temmuz 2011 Cuma

Dünkü hatalar...

Kim bilir hangi kaldırımları ezdim bütün gün, o mübarek kaldırımları...

İstanbul/Akşam/Hüzün. 78'deyim, yol uzun. Sırtımdaki çanta hayatım oluveriyor sanki. Sevdiğim tüm kitapları sırtımda taşıyorum ben. Sevdiğim tüm şiirleri aklımda tutuyorum. Otobüse adım atmamla İstanbul'un ruhu ölüyor. Elimdeki telefonun diğer ucu; hayatta kalan tek gerçek şey. İstanbul/Öğle/Mutlu. Sırtımdaki yük, ne kadar da tatlı. Ve kim bilir hangi ayaklar ezdi bu kaldırımları, bu yokuşları... O zaman, sanki her şeyde ruh vardı. Haydi o zaman, dönelim o vakitlere!


Hiç yorum yok: